MERDANALİ-2

Yıllardan  sonrası  köyüme  gittim

Bıraktığım  köyden eser kalmamış

Deprem  olmuş  gibi  yıkılmış  evler

Bıraktığım  köyden  eser  kalmamış

Ne  Cemal’de  biçer  ne  Cemal kalmış 

Ne  bir  ağaç  kalmış  ne bir  dal almış

Sulu  tarlaları  başka  köy  almış

Bıraktığım  köyden  eser  kalmamış

Üç  yıl  önce  ölmüş  Artığın  Hacı

Ondan  önce  gitmiş  Hasibe  bacı

Saplandı  göğsüme  derin  bir  acı

Bıraktığım  köyden  eser  kalmamış

İdiris’i   sordum  öldü  dediler

Tarlasını  eller  aldı  dediler

Durmuş   yapayalnız  kaldı  dediler 

Bıraktığım  köyden  eser  kalmamış

Hacı  Musa  gitmiş  Memili  gitmiş

En  son  Camuzoğlu  köyü  terk etmiş

Yıkılmış  haneler  baykuşlar  ötmüş

Bıraktığım   köyden  eser  kalmamış

Bir  muhtara  iki  aza  çıkmamış

Çoğu  ihtiyarlar  yaza  çıkmamış

Canım  bahçelerde  dam boyu  kamış

Bıraktığım   köyden  eser  kalmamış

Böyle  bir  manzara  gider  mi  hoşa

Buz  gibi  suları akıyor  boşa

Bunun  için  mi  gittim  ben  koşa  koşa

Bıraktığım   köyden  eser  kalmamış

Mezarlığa  girdim   çıkamaz  oldum

Caminin  yüzüne  bakamaz  oldum

Hıçkırıp  ağladım  hüzünle  doldum

Bıraktığım    köyden   eser   kalmamış

Bir  mühürü  kalmış  bir  adı  kalmış

Ne  havası  kalmış  ne  tadı  kalmış

Necati’de   ölmüş  avradı  kalmış

Bıraktığım   köyden  eser  kalmamış

Tırnağı  olanlar  başını  kaşır

Hasanali  un  öğütmüş  un  taşır

Bir Hasanali  taşır  bir  Goygun  taşır

Bıraktığım   köyden  eser  kalmamış

Eski  hatıralar  tadıyla  kalmış

Ölen  ölmüş  yalnız adıyla kalmış

Biçare  Kel  Bekir Dudu’yla  kalmış

Bıraktığım   köyden  eser  kalmamış.